Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Türkiye’nin büyük bir futbol potansiyeline sahip olduğunu ve bunu güçlü bir şekilde kullanmaya devam edeceklerini söyledi. Turkuvaz Medya Merkezi’nde düzenlenen Sabah Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu etki alanı düşünüldüğünde bunun doğru bir tespit olduğunu düşünüyorum. Futbol; kültürüyle, ekonomisiyle, yönetim modelleriyle koskoca bir dünyadır. Avrupa futbolunun piyasa değeri Deloitte’ın son yayınladığı rapora göre 27,6 milyar avro civarında.’ ifadelerini kullandı. Yeni tip koronavirüs salgınının ardından sosyal aktivitelere duyulan özlemle futbolun etkisinin daha da artacağını anlatan Bakan Kasapoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: Bu da kulüplerin ve daha da önemlisi federasyonların, ellerindeki değerleri nasıl daha fazla pazarlanabilir hale getirebileceklerini düşünmelerini gerektiriyor. İletişim çağında, sınırların bu kadar ortadan kalktığı bir dünyada artık coğrafyaya özgü tüketici kavramı da yok oluyor. Türkiye’de yaşayan, burada kazanan bir kişi, farklı futbol liglerinin tüketicisi olabiliyor. Farklı futbol liglerinin yayınlarını izleyip, farklı takımların ürünlerine ulaşabiliyor. Bu da beraberinde futbolda global bakış açısını, yani pazar odaklı çalışmanın zorunluluğunu getiriyor. Bu noktada futbolun, özel sektörle iş birliklerinin önemi de artıyor. Sporu, sınırların ötesine taşıyan en güçlü şey, marka iş birlikleri. İngiltere’de kulüplerin gelirlerinin yüzde 31’ini, İspanya’da yüzde 30’unu, Almanya’da yüzde 28’ini sponsorluk gelirleri oluşturuyor. Bakan Kasapoğlu, futbol ekonomisinin büyümesinin birinci şartının futbol kültürünün büyümesi olduğunu belirterek, konuşmasına şöyle devam etti: Peki bu kültürü nasıl büyüteceğiz? Evvela tesis olacak. Hangi yaş gurubunda, hangi sosyo-ekonomik seviyede olursa olsun herkes futbola erişebilecek. İşte Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde gerçekleştirilen tesis devrimiyle son 21 yılda, bu noktada ciddi bir atılım gerçekleştirildi. Tüm branşlarda olduğu gibi futbola da altyapı ve endüstri anlamında önemli katkılar sağladık. 36 adet şehir stadyumu inşa ettik. Türkiye olarak tesisler inşa ederken, projeler hayata geçirirken, bilimsel çalışmalara imza atarken, ülke sporumuzun hukuki arka planını da güçlendirdik. 75 yıldır konuşulan, temenni edilen, beklenen, Spor Kulüpleri ve Federasyonları Yasası’nı, meclisimizdeki tüm siyasi partilerin ortak mutabakatıyla çıkardık. Kulüp ve federasyonlarımızdaki mali disiplini, sürdürülebilirliği ve verimliliği sağlayacak bu yeni düzenlemeyle, Türk sporuna sağlam bir temel kazandırdık. ‘ÜLKEMİZDE ÇOK ÖNEMLİ BİR FUTBOL DNA’SI VAR’ Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, futbolun, Türkiye’de lokomotif branşlardan biri olduğunu anlatarak, ‘Milletimizin bu branşa ilgisi, altyapımız, potansiyelimiz ileri seviyede. Ülkemizde çok önemli bir futbol DNA’sı var. Önemli bir futbol birikimiz, önemli bir futbol tarihimiz var. 1954 yılında katıldığımız ilk Dünya Kupası bile, bu ülkenin gönlünde çok önemli bir yerde. Metin Oktaylar, Lefterler, Baba Hakkılar bu ülkedeki tüm sporseverlerin hafızasındadır. Bu potansiyeli en güçlü şekilde kullanmaya devam edeceğiz.’ diye konuştu. Kasapoğlu, Türkiye’nin her alanda dünyaya lider olacak atılımlar yaptığını vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı: Spor bu atılımların en önünde gelenlerinden, en stratejik olanlarından biridir. Burada kulüplerimize düşen, global bir bakışla, futbolumuzun marka değerini dünyada nasıl arttırabileceğimizi düşünmek ve bununla ilgili planlar yapmaktır. Günlük meselelerden uzun dönemli planlamalara, orta ve uzun vade hedeflere odaklanmalıyız. Sadece kendi sınırlarımız içerisinde kalamayız. Sadece yerel pazarı değil, Avrupa’yı, Asya’yı, Uzak Doğu’yu, Afrika’yı, Amerika’yı hedeflemeliyiz. Bu ülkenin gençlerine her alanda inanıyoruz ve güveniyoruz. Çok değerli, pırlanta gibi sporcularımız var. Her biri hem yetiştiği kulüpler hem de ülkemiz için önemli katma değer meydana getiriyorlar. Bununla birlikte markalaşmaya özen göstermeliyiz. Futbol artık sadece sahada oynanmıyor. Yeni yetenekleri ortaya çıkarmada, sportif yatırımlarda, finansal konularda, sahada oynanan oyunlarda sürdürülebilirlikten asla ama asla geri durmamalıyız. Hedefimiz, her alanda her branşta olduğu gibi futbolda da zirvede yer almaktır. Burada bulunan herkesin temel hassasiyetinin bu olduğunu biliyorum. Bütün paydaşlarla birlikte emek verip, bugünlere getirdiğimiz ekosistemi güçlü bir şekilde geleceğe taşıyacağız. Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da üzerimize düşeni en iyi şekilde yerine getirmeye devam edeceğiz. Konuşmasının ardından Bakan Kasapoğlu’na bir plaket takdim edildi. Kasapoğlu da Fotomaç-Futbolda Tarih Yazanlar Ödülü’ne layık görülen Ampute Milli Takımı’nın ödülünü verdi.